Sosyal Medya Paylaşımları Ceza Hukuku Açısından Hangi Riskleri Taşır?
Blog gönderi açıklaması.
10/17/20251 min read
İş, özel hayat ve ifade özgürlüğü bir “gönderi”ye sığdı. Peki ceza hukuku bu gönderiye nasıl bakıyor?
Neden önemli?
Sosyal medya; hakaret, tehdit, kişisel verilerin hukuka aykırı ifşası, halkı kin ve düşmanlığa tahrik gibi suç tipleriyle en çok kesişen alanlardan biri. “Paylaştım ve bitti” demek çoğu zaman mümkün değildir; içerik, platform fark etmeksizin ceza soruşturmasına konu olabilir.
En sık karşılaşılan riskler
Hakaret ve iftira: Kişinin onur ve saygınlığını zedeleyen ifadeler, aleniyet unsuruyla birlikte daha ağır sonuç doğurabilir.
Tehdit ve şantaj: “İma” yoluyla dahi olsa belirli bir zarar tehdidi içeren ifadeler suç oluşturabilir.
Özel hayatın gizliliği / kişisel veri: Ekran görüntüsü, mesaj kaydı veya fotoğraf paylaşımı, ilgili kişinin rızası yoksa suç ve tazminat sebebi olabilir.
Halkı yanıltıcı bilgiyi yayma / nefret söylemi: Kamu barışını bozabilecek nitelikte içerikler ağır yaptırımlara konu olur.
Delil olarak kullanım: “Silerim kurtulurum” sanısı yanlıştır; platform kayıtları ve ekran görüntüleri delil niteliği taşıyabilir.
Dikkat edilmesi gerekenler
İfade özgürlüğü–hakaret ayrımı: Eleştiri; değer yargısı içerebilir ama somut olgulara dayanmayan, aşağılayıcı ve ölçüsüz dil hakaret sayılabilir.
Paylaş–sorumluluk ilkesi: Yalnızca “RT/Paylaşım” da sorumluluk doğurabilir; içeriği benimseme etkisi yaratabilir.
Gerçeklik ve kamu yararı: Haber/veri paylaşıyorsanız kaynağı, güncelliği ve kamu yararı kriterlerini kontrol edin.
Yayın sonrası süreç: Soruşturma tebligatı aldıysanız, ifade vermeden önce dosyayı bir avukatla inceleyin; pişmanlık ve düzeltme adımları stratejik olabilir.
Sonuç
Sosyal medya, “dijital kamusal alan”dır. Paylaşım öncesi hukuki risk filtresi, paylaşım sonrası ise doğru usul yönetimi kritik önemdedir.
Bu yazı genel bilgilendirme amaçlıdır; hukuki danışmanlık değildir.
